Uzun yıllar süre giden göç hikayelerinin içinden taşan yoksulluk ve yol hikayelerinin tanıklığını yaşıyor Anadolu. Göçerlikten yerleşik hayata geçen son nesil toplumlardan birisi olduğumuzu aklımızın bir kenarında tutarak hayatın ince yollarının dönüp dönüp yeniden aynı coğrafyada düğümlenmesinin bir tesadüf olduğunu düşünemeyiz. Anadolu yolların düğüm olduğu, kimileri için çözülüp önlerinde açılıp gittiği kimileri içinse durmadan çukurlaştığı, en fazla kendi yağında kavurduğu insanların yaşadığı zengin topraklar ülkesi. Kavşaktayız yani bir ömür sıratın üstünde sallanan insanlarız. Kaybetmenin ve kazanmanın bir anlık olaylarla değişebildiği çoğunlukla yanlış anlaşmalarla dolu ömürlerin tüketildiği zamansız masalsı bir coğrafya. Gerçeklerden çok dedelerden ninelerden dinlenilen asırlar öncesine ait hikayelerin, menkıbelerin imbiğinden devşirilmiş ahlaki öğretilerle dayanmış bir toplum. Varlığıyla değil yokluğuyla paylaşan insanların yaşadığı memleket elbette kucak açar savaştan kaçan her insana kucağını lakin paylaşacağı da yoksulluğu olabilir ancak.
Her doğanın temel insan hakkıdır yaşam. "Ölmek istemiyorum!" diyor, bir Suriyeli çocuk. "Denizlerde boğulmak istemiyorum, yolu açın!" Günlerdir haberlerde Edirne'de bir umut bekleyen insanların çilelerini izliyoruz. Almanya'ya ulaşmak için ölmeden yol alabilmek ve hayatta kalabilmek için en temel insan hakkı olan yaşamın peşinden koşanların hikayelerini izliyorum ve düşünüyorum. Niye gitmek istiyorlar, burada en azından can güvenlikleri var, niye bu kadar tehlikeli yolculukları göze alıyorlar. Aslında basit bir yanıtı var, burada kaldıkları evlere ve çalıştıkları işlere baktığımızda yaşamak dediğinin sadece soluk alıp vermek olmadığını, en azından çocukları için eğitim, geleceklerini planlayabilmek ve sağlıklı bir huzur bulabilmek olduğunu da unutmamak zorundayız. Sadece beslenmek ve barınmak için, ucuz iş gücü olarak 14-15 saat çalışıp savaştan kaçışın, yaşama tutunuşun bedelini ödemek zorunda bırakılışları onları öldürmekten farksız değil mi? Evet, açın kapıları, çocuklar, umutlar ve yaşamak için direnen insanlar geçsin. Almanya umutların vatanı, acı gurbetlerin hikayesi açın kapıları umutlar boğulmasın. Ne acı bir haykırıştır bu, ne büyük körlüktür, silahlar ve bombalara karşı ne yüce bir insan duruşudur bu! Açın kapıları, ölmek istemiyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder